15 Kasım 2009 Pazar

tnl

toffee nut latte. toffee nut latte. toffee nut latte.
sinir krizi geçiriyorum.
bu tnl bağımlılığı hiç iyi değil..
erik gibi, çok kısa süreli, zamanın varken iç içebildiğin kadar!
çok sevdiğim kırmızı clipper'ım kayboldu ne yazık ki.
halbuki çok uğraşmıştım onu elimde tutabilmek için.
blues festival daha güzel olamazdı!
toffee nut latte.. toffee nut latte.. toffee nut late..
bir tane de lucky strike yaktın mı tamamdır!

9 Kasım 2009 Pazartesi

buna bir başlık bulamadım nedense, oysa ki çok kolay başlık bulurdum ben!

zeynep bu sana.
sınav çıkışı yolda yürürken mesaj yazıyodum ve ayağım takıldı
düşmedim, ama düşebilirdim!
eski bir arkadaşı geri kazanmak güzel.

evet, bu tanıdık hisler güzel.

ayrıca lanet olsun içinde matematik bulunduran her şeye. bir de el hareketi çekip küfrediyorum tam şu anda bu dediğimin üzerine.

7 Kasım 2009 Cumartesi

quelqu'un m'a dit.

keşke bu kadar güzel şarkı söylemesen.
keşke bu kadar güzel bacakların olmasa.
ve elmacık kemiklerin de.
çünkü kıskanıyorum..

bir de hani dilin altında dili alt damağa bağlayan garip bir şey vardır ya..
işte orası çok acıyo.

ayayayayayaayportorikkooo!

Tesadüfler Alper! Tesadüfler!

5 Kasım 2009 Perşembe

to get high on fever

boğaz ağrısı.
kasık ağrısı.
baş ağrısı.
burun kaşıntısı.
tat alma yetisinin kaybı.
fazla sıvı tüketiminden 10 dk da bir tuvalete gitme ihtiyacı.
rulo rulo tuvalet kağıtları.
bitmek bilmeyen hapşuruklar ve onlarla birlikte beynin burundan dışarı akması.
burun kaşıntısı ve yanması.
37.5 ateş.
ateşten kafa olmak.

nolur bu işkence bitsin!

2 Kasım 2009 Pazartesi

tylollipop

Tylolhot'ı lolipop yapsalar yemesi daha zevkli olabilirmiş.
Havalar soğudu, istediğim oldu. Ama çok ani oldu.
Ağrıyan boğazıma rağmen yine sigarasız kalmıyo ellerim.
Hatta donan parmaklarım ideal sigara tutacağı haline geliyolar, sigara tutmak dışında başka bir işe de yaramıyolar.
Biraz alıştıra alıştıra gelseydin be.

1 Kasım 2009 Pazar

munchausen by proxy

Don't call me passed 11 pm, it won't happen again
Happened once, it happened twice it happened three times, maybe four times, maybe five times, maybe, maybe it happened six times but it won't happen seven times.

You could call me at 10.59 but don't call me at 11 cause that's my rule now.

24 Şubat 2009, 21:12

Şerefe

Çünkü kadehi Zeynebin bloguna kaldırıyorum!
Aramızda olmayanlar için de masaya vuruyorum..
Aramızda olmayanlar..
Kim bu ol-anlar/mayanlar?
Ya da ne?
Çok anlık diyorum..
Çok anlık oldu hepsi.

Zihnimdekiler uçup gidiyo yine,
Bu seferlik de 'e hadi bırak gitsinler' diyip geçiyorum.
Bi dahaki sefer kendime verdiğim sözü tutmayı denemeliyim,
Belki gelmezler.

O zaman şerefe Zeynep.
Sana, bana, bize.
Ve bi kez daha vuruyoruz masaya
Yanımızda ol(a)mayanlar için!

üç sigara. iki sigara. bir.. hayır hayır! bekle.

Tembelliğin ikisi bir arada şeklinde sunduğu huzursuzluk, ve rahatlık..
17 yaşımda emekli olabilirim.. Evet. Hiç sıkılmam.
Emekli olmak üzere olup, emekli olmak istemeyen biri varsa onun yerine ben emekli olabilirim.
Hiçbir sorumluluğa sahip olmak istemiyorum.
Hayır, 18 de olmak istemiyorum.
Ama önüne geçemiyorum..

Havalar soğudu ya, yağmur yağıyo ya..
Yağmurlu günlerle birebir özdeşleşen Sigur Ros'um. İyi ki varsınız.
Ve sigaralarım. Sigaralarım, yağmur, Sigur.
YGS yerine hep SYS yapiyim o zaman.
Üşümek çok güzel!

Şey bir de Zeynep..
Dün bana dediklerinden sonra..
Gitme.. Giiiiiiiiksjhdksncks(hayır sonunu getiremiyorum).. Ama gitme.
Gitme demek çok bencilce. Git de diyemiyorum bak gördün.
Bensiz 1 yıl geçirmeye dayanabilcek misin?
Ben dayanamicam.
Nolur gitme.








Lütfen?